İşte Türkiye’yi bekleyen büyük potansiyel
Türkiye’nin Potansiyeli ve Avrupa İlişkileri
Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, Haberler.com’un stüdyosunda Abdurrahman Yazıcı’nın konuğu olarak yer aldı.
Avrupa’nın gözünde Türkiye‘nin itibarının artacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Gelecekte, Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında güvenlik, savunma, istihbarat ve dış politika gibi alanlarda güçlü bir yakınlaşma olacağını öngörüyorum. Bu durumun elbette çeşitli yansımaları olacak. Ayrıca, 2005 yılından bu yana Avrupa Birliği ile müzakere eden Türkiye, hâlâ bu süreci sürdürmekte ancak ilerleme kaydedememektedir. Son müzakere başlığı 2018’de açıldı ve Türkiye’nin terör tehdidi ve darbe girişimlerine karşı tutumu, Avrupa tarafından olumsuz değerlendirildi ve müzakerelerin yavaşlamasına neden oldu.
Sunucu Abdurrahman Yazıcı, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde ABD ve Avrupa arasındaki savunma geriliminin rolünü sordu. Prof. Dr. Ülger ise, “Bu durumun Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği için konumunu güçlendirdiğini söyleyebiliriz. AB üyeliği aslında siyasi bir karara dayanmaktadır. Aday ülkeler, üyelik öncesinde belirli yükümlülükleri yerine getirmek zorundadır ve son karar siyasi bir oylamayla alınır. Örneğin, Bulgaristan ve Romanya, Kopenhag kriterlerini yerine getirdikleri halde 2007’de hemen üye olmadılar, desteklendiler. Aynı şekilde Estonya, Letonya ve Litvanya gibi ülkeler de zorlu süreçlerden geçerek Avrupa Birliği’ne katıldılar.”
“Türkiye, Avrupa Birliği İçin Hazır Durumda”
“Türkiye’ye yönelik önyargılar var ve kültürel farklılıklar sürekli vurgulanıyor. Müzakereler başladıktan kısa bir süre sonra bu durumu açıkça görmeye başladık. Toplam 35 müzakere başlığından bazıları donduruldu ve Sarkozy döneminde Fransa 5 başlığı bloke etti. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi de 6 başlıkta veto uyguladı. Sarkozy’nin görevden ayrılmasının ardından Fransa’nın engeli kalktı ancak şu anda Bakanlar Konseyi ve Güney Kıbrıs Rum
